Antakya Kalesi

Kale derken üzerine çıkıp şehri seyredeceğim zannetmeyin. Yolu çok bozuk. Ve ulaştığınızda sadece bir kale kalıntısı görüyorsunuz. Şehir manzarası çok güzel ama bakımsız kalmış bir yer. Müthiş bir şekilde turizme kazandirilabilir.

Amerikan filmlerinde sevgililerin aksam ustu bir tepeye cikartilip sehir manzarasi esliginde, sehir isiklari altta eglenilen yerleri andiriyor bana. Sehir ayaklarinizin altinda. Kaleden pek birsey kalmis soylenemez ne yazik ki ama manzarasi hos denebilir.

MÖ 300 yıllarında Büyük İskender’in generallerinden Seleucos I. Nikator tarafından kurulan Antakya Kalesi, dünyanın önemli yapıları arasında yer alır. Sırasıyla Seleukoslar, Romalılar, Bizanslılar, Haçlılar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından kullanılarak zamanımıza kadar gelebilmiştir. 12 kilometre uzunluğunda olan surların 360 kuleden oluştuğu düşünülmektedir. Sayısız depremler ve savaşlar sonucunda çok harap olmuştur. Bugün ayakta kalan duvarların büyük bir kısmı MS 6'ncı yüzyılda Bizans İmparatoru Justianus tarafından yaptırılmıştır. Kale duvarları, Asi Nehri'nin kenarından başlayarak Silpius dağları arasında dolanıp, Küçükdalyan’da tekrar nehre kavuşmakta idi. Şimdi ancak Silpius dağı (Habib-i Neccar ) üzerindeki kısımları bulunmaktadır Kalenin, kuzeyde Halep Kapısı (St. Paul), doğuda Demir Kapı, güneyde Şam Kapısı, batıda Köprü Kapısı ve kuzeybatıda Köpek Kapısı olmak üzere toplam 5 kapısı vardır.

Kalenin adı var fakat bütünü tam gözükmüyor. Ciddi bir restrasyona ihtiyacı var. Şehri yukarıdan izlemek için diyecek bir söz yok.Antakya tüm güzelliği ile sizi karşılıyor. Doğa orman dokusu ile bu güzelliğe eşlik ediyor. Sadece ana yoşdan giderken tabelayı kaçırmayın derim. Yolu çok bozuk değil. Araç ile rahat ilerleyebilirsiniz. Mevsimine göre rüzgarı hesaba katın derim.

Sadece manzara için gidilir yoksa bu yolu geldiğinize asla değmez. Yollar berbat yarısı göçük yarısı taş. Manzara mükemmel. Kaleden geriye bi şey kalmamış zaten korumaya dahi alınmamış o yüzden her yerinde sprey boya ile isimler yazılmış, çöpler yığılı, cam şişler dolu her tarihi esere duymadıkları saygıyı buraya da duymamışlar tabi.

Antakya kalesi doğa harikası gezilecek bir yer

Kalenin manzarası çok güzel ama keşke kaleyi restore edip turizme kazandırsalar. Surlar duruyor yıkılıp iyice tarihe gömülüp gidecek.

Kaleye dair bir şey yok. Surlar ve yıkık bir burç gördük sadece. Trafoların yanına kadar çıkarsanız kent manzarasını görebilirsiniz.

Harabe olmuş kent ayakların altında bu kent ayaga kalkacak