Aziz Nikolas Manastırı

Restorasyon çalışmaları devam ediyor, sıcak saatlerde tercih etmeyin

Mustafa Paşa ilçesi komple bir restorasyon içine girmiş. Bu açık hava müzesi de tamamen restorasyon halinde. Bu sebeple kapalı şimdilik. Çok temiz ve güzel korunmuş. Eminim içerisi harikadır. Tabi içeriye girip görememek beni üzdü fakat bittikten sonra harika bir yer olacağı kesin. En azından buraya sahip çıkılıp, yapılmaya başlaması bile ümit verici. Etrafta yürüyüş yapabileceğiniz çok güzel yerler var. En kısa zamanda buranın bitip, turizme kazandırılmasını bekliyorum.

Aziz Nikolas Manastırı Mustafa Paşa'da kesinlikle görülüp ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Tek kelimeyle çok etkileyici bir dini yapı, ziyaret edilmesini tavsiye ederim.

Kapısı kilitli girmek için köy merkezindeki muhtardan anahtar almak gerekiyormuş fakat şansımıza YGS olduğu için muhtar sınava gitmişti.

Gittiğimizde kapalıydı, içerisini gezmedik. Mustafapaşa merkeze yakın. Doğal yürüyüş parkuru içerisinde, ugrana bilir.

geç gittiğimiz için kapalıydı. dışarısı güzeldi, dinlenmek, fotoğraf çekilmek için iyi bir yer.

Manastırlar vadisinde en görmeye değer yapıdır.Manastırın inşa tarihi hakkında net bir bilgi bulunmamakla birlikte 19. Yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı tahmin edilmektedir. Ancak çeşitli rivayetlere göre 18. Yüzyılda da bu manastır ile ilgili anlatımlar olduğunu görebilirsiniz.

Mustafa paşanın çıkışına ,Maraşoğlu köprüsünü geçtikten sonra. Yolu çok iyi değil ama ilginç bir yapı.Neden çok iyi restorasyona rağmen ve turizm mevsimi bitmeden kapalı ve gezilemez anlamak zor .

Mustafapaşa’nın hemen yakınında bulunan ve yerleşimin 19. yüzyıldaki yaşamını derinden etkilemiş olan Aziz Nikolaos Manastırı kasabasının dini ayin ve hac merkezlerinden olan Aziz Nikolaos Manastırı, Sinasos halkının sosyal hayatında önemli bir yere sahipti. Yunanistan’daki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi’nde (KAAM) bulunan bir arşiv kaydında manastır için: “Aşağı” ve “Yukarı” kiliselerin dışında başka bir kilisemiz daha vardı, Aya Nikolas manastırı.Bizim zamanımızda artık manastır değildi tabii, bir kır kilisesiydi. Fakat ektirip biçtirdiği tarlalarla köyün içinde yabancılarla yoksulları konuk ettiği Bir ‘tros’a (kayaya oyulmuş barınak) sahip olduğu ve kayaya oyulmuş kilisenin kapısını, gece gündüz bütün konuklara açık tuttuğu için biz oraya manastır demeye devam ediyorduk. Güneydoğu istikametinde, köyün merkezinden iki üç kilometre uzaklıktaydı. Büyüklü küçüklü konik kayalarla dolu, tamamen kayalık bir bölgeydi. Sulak tarlalar, bağlar ve bahçelerle çevriliydi. Bu arazilerin dışında manastırın köyde de gayrimenkulleri vardı. Ay Nikola Manastırı ve Arazilerindeki konik kayalar şunlardı: Tabanı 7-8 metre eninde, 14-15 metre uzunluğunda, yüksekliği de 30-40 metre kadar olan ve tek başına duran Aya Nikola kayası. Bölgeye uğrayanların ilk karşılaştğı kaya buydu. Manastırda, 1775’te bakkallar esnafının armağan ettiği bir Ay Nikola ikonası vardı. Ay Nikola ile Ay Mina’nın, İstanbul’a gurbete çıkan yakınlarımızı korumaları için bu ikonaya mum yakardık, beraberimizde Yunanistan’a getirdik. Anadolu’dan Yunanistan’a yaptığı bu uzun yolculuk esnasında ikona hasara uğradı. Niko Baiani’nin maddi katkılarıyla restore ettirip infla ettiğimiz Ay Nikola kilisesine astık…” (Balta (ed.), 2005, s. 78- 86.) Birçok Ortodoks Rum cemaatinde olduğu gibi Mustafapaşa’da da her azizin ayrı bir kimliği ve kerameti bulunmaktadır.

Ziyaretim sırasında kapalıydı dışarıdan gördüğüm kadarıyla yapı oldukça etkileyiciydi. Bölgede insanların yaşamış olduğunun izlerini görmek oldukça etkileyici ve düşündürücü