Beykoz Mecidiye Kasrı

Bahçesini de mutlaka turlayın. Dört bir yanın farklı manzaraları var. Girişte tabela yok ama dış taraftaki binada mescit var. Hafta içi dışarıda da ücretsiz park yeri bulabilirsiniz.

Gizli kalmış bir hazine. Diğer kasırşara göre daha geri planda kalıyor ama gitmeye kesinlikle değer. Sadece saray değil bahçesi de çok güzel, merdivenlerle sahile inerken kendinizi İtalyan köylerinde hissediyorsunuz. Bahçesinde erik ve karadut ağaçlarıla ve boğazın güzel havasıyla karşılaşıyorsunuz. Bahçenin tek eksik yönü oturmak için bankların az olması. Sarayın hemen önünde milli saraylar kafesi var. Fiyatlar hep bilindik, saray olduğu için sosyal tesis gibi fiyatlar olmuyor. Kafesi de bahçesi gibi harika bir manzaraya bakıyor. Müzekartla ücretsiz girebilirsiniz. Müze 25₺ (bahçe dahil) sadeve bahçe 10₺ öğrenciye hepsi 10₺.

Restore edilmiş.güzel olmuş.ücretsiz tanıtım cihazı alıp odaları ve kasrı tek tek dinleyebiliyorsunuz.bahçede Cafe var.manzarası çok güzel. Müze tuvaletleri bahçede wc yapılırken 2 si de alaturka yapılmış.hangi çağda yaşıyoruz.dizi ağrıyan var.yaşlısı var.bir wc de alafranga olmalı.

Bahcesi buyuk deniz kenarı çocuklarla rahat edilir.Sakin sessiz bahcede cafesi var gayet hijyenik ilgili arkadaslar. Opark 40 tl. Dışarıda bir yere bırakıp biraz yurune bilir de. Müze kart geciyor

Beykozda bulunan bu kasra giriş ücretli. Fotograf çekinmeyi seviyorsanız bahçe ve çevresi çok güzel. Verdiğiniz ücrete değiyor. Kasır içinde fotograf çekiminin yasak olması biraz moralimizi bozdu ama yine de bahçede güzel karaler yakaladık.

Çok güzel sakin bir yer. Kasrda gezip bahçede kahvaltı veya yemek yiyebilşrsiniz veya boğaza karşı çay içebilirsiniz.

Bence İstanbul’un en büyük ve en güzel Kasrı. Harika manzarası ve bahçesi var rahatça vakit geçirebilirsiniz. Kasrın içi çok büyük, cafeteryası deniz manzaralı otoparkı mevcut(40tl-ocak2023) ama girişin sağında Beykoz stadının otoparkına ücretsiz koyabilirsiniz. Kesinlikle yıllık müzekart alın öyle gidin. 6 yaş üstü çocuk 10 TL.

Bir dönem Osmanlı saray yaşantısının küçük bir kopyasını görebilirsiniz. Özellikle her farklı odadaki mobilya,halı ve perdelerin renk uyumu dikkate değer. Bahçesinde yürüyüp deniz kenarına ulaşabilirsiniz. Bahçe başlı başına çok güzeldi. Cafe sinde birşeyler yiyip içebilirsiniz. Girişten itibaren bütün çalışan arkadaşlar kibar ve cana yakındı.

1845 yılında Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa tarafından yapımına başlanmış bu kasır 9 yıl sonra yani 1854 yılında oğlu tarafından tamamlanmış ve dönemin padişahı Sultan Abdülmecid edilmiştir.Kasır 2 katlıdır. Geçmişte daha çok sıcak yaz günlerini serin bir ortamda geçirmek için kullanılmıştır. Sonraları Vahdettin tarafından yetimler için bir yurt olarak kullanılmış, Cumhuriyet döneminde ise hastane olarak işlebv görmüştür.. 1997 yılında restore edilerek Milli Saraylara devredilmiş. 2017 yılında ise günümüzdeki haliyle müze olarak açılmış.Diğer kasırlara göre bu kasrı daha çok sevdim. Hem daha ihtişamlı hem de konumu oldukça iyi. Son derece geniş bir alana inşa edilmiş kasra toplu taşıma ile ulaşım ise biraz zor sayılabilir. Öğrenci/öğretmen indirimi ile 10 TL'ye ziyaret edebilirsiniz. Müze Kart geçerli ama Müze Kartı buradan çıkartamıyorsunuz.Yoğun olmayan günlerde saat başlarında görevli gelip açıyor. Hafta içi gitmenizi tavsiye ederim. İçini gezdikten sonra dışında da dolaşmanızı ve boğazı kasrın kıyısından seyretmenizi tavsiye ederim.