İnce Minare Taş Eserler Müzesi

Özellikle taş eserlerin bulunduğu bir müze. Müzekart ile giriş yapabilir ya da 20 tl ücret ödeyerek gezebilirsiniz.

Konya İli, Selçuklu İlçesi'nde, Alaeddin Tepesi'nin batısındadır.Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus Devrinde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 663 H.(1264 M.) yılında inşa ettirilmiştir.Yapının mimarı Keluk bin Abdullah'tır. Darü-l Hadis Selçuklu Devrinin avlusu kapalı medreseleri grubundadır. Tek eyvanlıdır.Doğusunda yer alan taçapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasındadır. Giriş kemerinin iki tarafında yer alan üçer küçük sütun ve kemer kavsarası bitkisel ve geometrik motiflerle süslüdür. Cepheden bakıldığında fark edilemeyen bu mekân, binanın esas eyvanı için simetri teşkil etmektedir. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Kubbe kasnağında kûfi yazı ile El-Mülkü-Lillah" "Ayet'el Kürsi" yazılıdır.Yapı ışığını

Girişler müzekart ile ücretsiz. İçerisi kesinlikle görülmeye değer. Hepimizin gördüğü kapının işlemesinde Ayetel Kürsi yazıyor. Bahçedeki mezar taşlarında çok bakındım hristiyan mezarlığı var mı diye girişimizin serbest olduğu kısımlarda göremedim. Daha sonra dışarıdan da incelemeye devam ettiğimde 2 farklı mezar gördüm, o kısımlara geçiş yoktu. İçeriye gelecek olursak eklemediğim bir sürü eser var. En basitinden ahşap eserler. Kesinlikle bir gün yarım saatinizi bir saatinizi ayırıp gezebilirsiniz. Genelde hiç sıra olmuyor.

Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından darul hadis olarak 1254 yılında (Hicri 663) yaptırılmıştır.Mimarı Abdullah oğlu Kelük’tür. Selçuklu taş işçiliği şaheserlerinden olan taç kapısı üzerinde kabartmalı geometrik ve bitkisel bezemelerle birlikte Selçuklu sülüsüyle yazılmış Yasin ve Fetih sureleri vardır. Binanın iç mekânları avlu, dershane ve örgenci hücrelerinden oluşur. Minare kaidesi kesme taşla kaplı tuğla malzeme kullanılarak yapılmış ve ön cephede akant yaprağı ile bezelidir. Yarı piramit formlu üçgenle, 12 köşeli, gövde köşeli turkuaz mavi sırlı tuğladan yapılmış çift şerefelidir. 1901’de yıldırım düşmesiyle birinci şerefeye kadar yıkılmıştır. 1956 yılında müze haline getirilen İnce Minareli Medrese’de; Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait taş ve ahşap eserler sergilenmektedir.

25 senedir Konya’da yaşıyor olmama rağmen ilk defa girme deneyiminde bulundum müze kartla girilebilir normal ücret 20 lira. İçerde bir din kültürü öğretmeniyle tanıştım , biraz sohbetimiz oldu tanıştığıma memnun oldum.

Bir müze olarak mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden birisi diyebilirim. Tarihi bilgisi konusunda her yerden bilgi alabilirsiniz. Kendi özel yapısı haricinde Konya’nın tüm tarihi yerlerinden parçalar da müze içerisinde sergileniyor.Müze gişe görevlisinin olumlu ve iyimser ve güleryüzle yaklaşımı sizin gezi motivasyonunuzu olumlu yönde etkiliyor. Umarım tüm bu tür yerlerde yüzü asık ne dersen banane deyip çözüm umrunda olmayan umursamaz kişiler yerine böyle güleryüzle yaklaşım gösteren görevliler olur.

Çok zarif bu yapı içerisinde Selçuklu Türklerine ait bir çok mimari parça bulabilirsiniz. Özellikle Türk-İslam sanatının insan ve hayvan figürlü eserleri ilginç, ilginç olduğu kadar muhteşem.

Dış cephesi çok güzeldi fakat ğçini gezemedik tadilat varmış; ulusal tatil günlerinde bu tadilatların yapılmaması gerekir bence..

Konya'daki en görülesi eserlerden.Üzerinde hadis ve ayet işlemeleri bulunan taç kapısı ve yıldırım düşmesi sonucu yarıdan fazlası çöken muhteşem minaresi ve kubbe altı işlemeleri birer sanat eseri...1956 yılında müze haline getirilen İnce Minareli Medrese’de; Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait taş ve ahşap eserler sergilenmektedir.

Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından hadis ilmi okutulmak üzere 1254 yılında (Hicri 663) yaptırılmıştır. Mimarı Abdullah oğlu Kelük’tür. Selçuklu taş işçiliği şaheserlerinden olan taç kapısı üzerinde kabartmalı geometrik ve bitkisel bezemelerle birlikte Selçuklu sülüsüyle yazılmış Yasin ve Fetih sureleri vardır. Binanın iç mekânları avlu, dershane ve örgenci hücrelerinden oluşur. Minare kaidesi kesme taşla kaplı tuğla malzeme kullanılarak yapılmış ve ön cephede akant yaprağı ile bezelidir. Yarı piramit formlu üçgenle, 12 köşeli, gövde köşeli turkuaz mavi sırlı tuğladan yapılmış çift şerefelidir. 1901’de yıldırım düşmesiyle birinci şerefeye kadar yıkılmıştır. 1956 yılında müze haline getirilen İnce Minareli Medrese’de; Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait taş ve ahşap eserler sergilenmektedir.