Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, Mesire Adası

Istanbulda sehrin gobeginde bol cicekli, bir kac kucuk surprizin oldugu buyuk bir bahce hatta koru denilebilir. Sadece eksileri yazicam.- Cevresi otoban ve cadde olmasindan bazi yerlerde arabalarin gurultusu cok geliyor.- Dinlenme ve piknik alani az, piknik alaninda cekirdek yemek yasak (keske insanlar cekirdekleri yerlere atmasa posete koyup cope atsalarda yasak olmasa)- Icerde su bile alacak yer yok. Su, bir kac atistirmalik birsey ve yazlari dondurma satan bi yer olsa guzel olurdu.(belki bu da bazi insanlarin dogayi cevreyi kirletmesinden dolayidir)- Giristeki dere yaz sicaginda kotu kokuyordu.- Oto park yeri biraz ufak, belkide boyle olmasi daha iyi asiri kalabalik olmaz.

Bu bahçede emeği geçen herkese teşekkür ederim. Şehrin göbeğinde tüm yapılaşmaya inat çok güzel ve anlamlı bir bahçe yapılmış. Endemik bitkilerimizi görmek için güzel bir fırsat. Dönemsel olarak bitkiler değişebiliyor bu nedenle farklı mevsimlerde gidilerek değişik bitkiler görebilirsiniz. Çocuklara ağaç ve bitkileri öğretmek için güzel bir ortam. Umarım uzun yıllar kimse bozamaz bu bahçeyi.

İstanbul Ataşehirde gizli bir cennet. Ayrıca bir insanın sevdiği için neler yapabileceğini gösteren mükemmel bir anıt. Ailecek gidebilir, piknik yapabilir ve bitkiler için mükemmel bilgiler öğrenebilirsiniz. Giriş ücretsizdir. İçerisi buna rağmen çok temiz. Mart ayı sonunda giderseniz sakura ağaçlarının muhteşem manzarasını görebilirsiniz.

Şehrin ortasinda, çölde vaha bulmuş gibi hissettiren mükemmel bir yer. Küçük çocuğunuz varsa mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ailece kafa dinlemek için gelinebilir. Su sesi eşliğinde kitap okumak için gelinebilir. Fotoğraf çekmek için şiddetle tavsiye edilir. Gördüğünüz manzara doğanın ortasında hissettirirken arka olanda şehir ilginç bir tezat oluşturmuş. Girişin ücretsiz olmasını ve içeride hiç bir şey satılmamasını yapılış amacına çok uygun bulduğumu ayrıca belirtmek isterim. Benzer alanların sayısının artması dileğiyle.

Günümüzde gidilebilir sakin ve huzurlu bir yer şehirleşme ve betonlaşmayı giderken göreceğiniz bi arkadaşın da dediği gibi arada küçük vaha gibi.Gitmek isteyenler ulaşım için ise Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ne Toplu taşıma ile Avrupa yakasından gitmek isteyenler Taksim AKM’nin önünden kalkan sarı Ataşehir dolmuşları ile ya da 256 no’lu çift katlı Ataşehir otobüsleri ile ulaşabilir. Anadolu yakasında oturanlar için Üsküdar’dan kalkan Ataşehir minibüsleri ile Kadıköy’den kalkan Ataşehir minibüs ve otobüslerinin hepsi Nezahat Gökyiğit Park girişinin önünden geçmektedir.

Binaların arasında, otobanın kenarında, çölde bir vaha misali. Yeşillikler içinde. Çeşitli hayvanların da beslendiği bir yer. Kümes hayvanları, kazlar ve balıklar var. Çocukların hem bitkileri hem de hayvanları görebildiği şehrin içinde güzel bir botanik bahçe.Park girişinde bağış alınıyor. Ne kadar verebilirseniz. Piknik alanları var. Masa için ücret ödemiyorsunuz. Kendine ait otoparkı var. Hafta sonları ve bayramlarda biraz kalabalık oluyor. Hafta içi sakin.Çocuklar için oyun alanları var. Gezi parkurları var. Anadolu, Mesire, Merkez, Meşe, Ertuğrul, Arboretum, Trakya Adaları var.Tavsiye ederim. Gidilmesi gereken yerlerden.

Şehir içerisinde saklı bir bahçe.. Bahçe içinde yapay süs havuzları, bitkiler, ağaçlar, piknik masaları, çocuklar için eğlence adası ve ördekleriyle çok güzel bir yapay doğa harikası. Araba seslerini duymadığınız zaman gerçekten kendinizi doğada hissedebilirsiniz. Tavsiye ederim. Görülmeli...

Şehrin ortasında vaha gibi bir yer, yolun gürültüsü olmasa inanılmaz huzur veriyor. Yeşil çiçekli ve bakımlı. Vakıf kurucusu Gökyiğit ailesini gönülden tebrik ederim. Mutlaka görülmesi gidilmesi gereken bir yer, piknik için mesire alanı var ve çocuklu aileler için de ideal. Umarım korunabilir.

Harika huzurlu bir bahçe. Cumartesi öğlene doğru Şenol Güneş girişinden girdik, otoparkta hiçbir araba yoktu! Giriş ücretsiz, ayrıca otopark da ücretsiz ve kimse olmadığından gölge bir yere park ettik. Kapıda 10 lira bağış yaptık (karşılığında makbuz aldık), bahçeyi o kadar beğendik ki keşke daha çok bağış yapsaydık dedik, ama olsun, daha çok gideriz ve daha çok bağış yaparız diye kendimizi avuttuk. Dört ve bir yaşındaki çocuklarimizla gittik, büyüğün skutırını da almıştık ama kuralları okuyunca arabada bıraktık. Oğlumuza kurallar bunlar diye açıkladık, anlayışla karşıladı, ama akşam yatarken de sorduğum zaman o gün en çok üzüldüğü şeyin bahçede skutır sürememek olduğunu öğrendim. Olsun, her gün herşey tam istediğimiz gibi gitmeyebilir, buna üzülmesini ben de anlayışla karşıladım. Bu, ve bunun gibi bisiklete binme, top oynama, mangal yakma, paten kayma gibi özellikle çocukların yapmayı çok sevdiği ama kalabalık ortamda başkalarını rahatsız edebilecek davranışların yasak olması bu bahçenin huzuruna en büyük katkıyı yapmış bence. Parkta hiçbir aracın olmaması sayesinde de bir yaşındaki küçüğümuz ortak bir alanda ilk defa özgürce koşturdu, sevindi o da. Tabi çevre düzeni, bitkiler, temizlik, tuvaletler, herşey dört dörtlüktü, üstüne de huzur, daha ne ister insan. Eh, otobanlarin ortasında olduğundan araba gürültüsü duyuluyor bazı patikalarda, ama İstanbul bu, biz İstanbullular araba gürültüsü, inşaat gürültüsü, inşaat tozu olmadan yaşayamayiz, ölelim mi yani! Biz en yakın zamanda yine gideceğiz, yanımıza daha çok yiyecek bir de yere serecek birşey alırız, bir de yolu öğrendik, bu sefer kaybolmadan gider parkta daha çok zaman geçiririz.

Ailece gidebileceğiniz güzel bir yer. Çocuklar için şehrin ortasında çok çeşitli bitkileri görebilecekleri güzel bir mekan. Ama birkilere ve böceklere dikkat etmek gerekiyor. Biraz daha bakım yapılmalı. Özellikle çocuk eğlence alanlarına. Piknik yapabileceğiniz alanlarda var.